Yelal |
Rüzgar, yel, esinti. |
Toker |
Gözü, gönlü tok |
Özakay |
Öz akay. Özü temiz kimse... |
Gülenbey |
(bkz. Gülenay). |
İrşad |
1. Doğru yolu gösterme uyarma... |
Töre |
1. Eğitim, görgü, gelenek. 2... |
Cumali |
Cuma günü doğan. |
Kongurtay |
(bkz. Konguralp). |
Zuhur |
Görünme, meydana çıkma, baş... |
Gülhayat |
1. Mutlu, huzurlu bir hayat.... |
Çokay |
1. Köy zengini, çiftlik... |
Mertel |
(bkz. Mert). |
Rami |
Atıcı, mermi atan |
Karacabey |
Esmer bey, rengi karaya çalan. |
Ruhsade |
Yanağını, yüzüne süren,... |
Balibey |
Osmanlı beylerinden. Bosna... |
Göğem |
Halk dilinde yeşile çalan mor... |
Ulaç |
Cennette ölümsüzlüğe kavuşan |
Gökyüzü |
Göğün görünen yüzeyi (sema)... |
Idık |
Kutsal, mübarek. |
Nurbaki |
Sürekli aydınlık olan, nurlu... |
Esved |
Siyah, esmer. |
Serazat |
Serbest, özgür. Rahat,... |
Uçarer |
Uçar er. |
Merafi |
1. Dağın sivri tepesi.
2.... |