Müştak |
Özleyen, göreceği gelen |
Günser |
Işık ver, parla |
Itır |
Güzel koku / Çiçek |
Uyar |
1. Uygun yerinde. 2. Boyun... |
Fakih |
l. Bir şey bilen yahut... |
Mekşufe |
Açılmış, açık. Bilinmez değil... |
Üstüner |
Üsten er. |
Pırnal |
Meşe ağacı çalısı. |
Şerir |
Taht. Yatacak yer. |
Abdürreşid |
Allah'ın isimlerinden. Reşid'... |
Yalınalp |
(bkz. Yalın). |
Haslet |
İnsanın yaratılışındaki huyu... |
Sellem |
"Selamete erdirsin" manasıyla... |
Tenzil |
İndirme, aşağı düşürme. Azar... |
Yurdaer |
Yurdu için doğmuş |
Şamile |
(bkz. Şamil). |
Özcanan |
Kişiye en yakın, sevgili. |
Yalazay |
Ayın kırmızı ışıklar açar... |
Verşan |
Çevreye şan ver, ünlen, ünlü... |
İnamullah |
Allah'ın nimeti, iyiliği. |
Uzbay |
İyi, becerikli, temiz, akıllı... |
Şiraz |
Türk müziğinde eski bir makam. |
Gülzar |
Gülbahçesi, gül tarlası. |
Tahzir |
Yeşil renk verme. |
Çakmur |
1. Yarı uykulu bakış. 2. Sert... |