|
Hatife |
(bkz. Hatif). |
|
Bulak |
Kaynak, pınar, çeşme. |
|
Üngün |
Ün gün. |
|
Günser |
Işık ver, parla |
|
Keramet |
1. Birine karşı ikramda... |
|
Yayla |
Deniz yüzeyinden yüksek, yaz... |
|
Şeybe |
(bkz. Şeyban). |
|
Ensarullah |
Allah yolunda Rasûlullah (s.a... |
|
Tanfer |
Tan vaktinin yan aydınlığı. |
|
Nevbare |
Turfanda yemiş. Taze yeşillik. |
|
Tesnim |
Cennet suyu, cennetteki... |
|
Hicabi |
(bkz. Hicab). |
|
Başkur |
Türk çadırlarının... |
|
Geysu |
Uzun saç, saç örgüsü, zülüf. |
|
Firas |
1. Yiğit, mert. 2. Binici, at... |
|
Kayaalp |
Kaya gibi güçlü er. |
|
Ürün |
1. Üretilen, yararlı şey,... |
|
Beşaret |
1. Müjde, muştu, iyi haber. 2... |
|
Yalazay |
Ayın kırmızı ışıklar açar... |
|
Yabar |
Güzel koku, misk. |
|
Huceste |
Uğurlu, hayırlı, kutlu. |
|
Mucid |
1. Yaratıcı. 2. Bir buluş... |
|
Hanefi |
Tanrı'nın birliğine iman eden |
|
Uğanbike |
Uğan bike. |
|
Tanak |
Garip, tuhaf, şaşırtıcı. |