Nâfia |
Bayındırlık işleri. |
Canaydın |
Özü temiz, aydınlık ruhlu... devamı |
Sulehâ |
Salih, iyi, yarar, selahiyet... devamı |
Fakı |
Fakih'ten bozma kelime.... devamı |
Totuk |
Eski Türkler'de askeri vali. |
Vahibe |
(bkz. Vahib). |
Balım |
. 1. Kardeş. 2. Çok sevgili,... devamı |
Tunçdağ |
Tunçtan oluşan, dağ gibi... devamı |
Ahdi |
Ahd, and icabı veya ahd ve... devamı |
Fahrettin |
Diniyle övünen |
Tabende |
Parlayan, ışık veren |
Sühan |
Söz, lakırdı. Şiir. |
Reis |
Başkan, baş. |
Sıddıka |
1. Çok doğru, yalan... devamı |
İlbey |
Egemen olan |
Mişa |
Sonsuzluğa çiçek açma |
Sonalp |
Sonuncu, son doğan yiğit,... devamı |
Yeksan |
1. Düz. 2. Bir, beraber. 3.... devamı |
Şafak |
Güneş doğmadan az önce,... devamı |
Sabir |
Sabreden, katlanan |
Kader |
Değişmez bir karar ile iyilik... devamı |
Ruhsar |
Yüz, çehre |
Kutalmış |
Mutlu olmuş, kutlu olmuş. |
Valaşan |
Şanı yüce, şanlı. |
Kanık |
İnanç, kanı. |