|
İlbaşı |
Selçuklular'da köy yöneticisi. |
|
Vazah |
Beyaz, güzel yüzlü adam. |
|
Görgü |
1. Bir topluluğa ait uyulması... |
|
Ünsaç |
Adın duyulsun, ünlen Erkek ve... |
|
Melekru |
Melek yüzlü. |
|
Talac |
1. Ses, seda, çığlık. 2.... |
|
Boyla Bağa |
Anlamı iyice bilinmemekle... |
|
Edib |
1. Edepli, terbiyeli, zarif,... |
|
Reviş |
Biçim, tarz, üslup. Tutum,... |
|
Seylâb |
Sel, sel suyuTürk dil... |
|
Sâkıb |
1. Delen, delik açan. 2. Çok... |
|
Tendü |
Yiğit, cesurErkek ve kadın... |
|
Tayı |
Bir işi kendi isteğiyle yapan. |
|
Pektaşı |
Güçlü, sert taş. |
|
Vehhac |
Çok parıltı. Çok alevli. |
|
Tarancı |
Rençper, çiftçi. |
|
Efrug |
. 1. Parıltı, ışık. 2. Nur... |
|
Boyla |
Eski Türklerde birleşik rütbe... |
|
Nazlım |
'Sevdiğim, değer verdiğim,... |
|
Tuğsav |
Tuğ sav. |
|
Müferrec |
1. Meydanı olan, geniş. 2.... |
|
Pertav |
1. Atılma, sıçrama. 2. Uzağa... |
|
Tunçbörü |
Tunç gibi sağlam, kurt kadar... |
|
Mübelliğ |
1. Tebliğ eden, haber veren... |
|
Uztav |
Uz tav. |
