Tayf |
1. Görüntü. 2. Bileşik bir... |
Nasib |
Pay hisse. Birinin elde... |
Olcaytu |
Bahtlı, şanslı, talihli. |
Şinas |
Anlayan, tanıyan, bilen. |
Temdih |
Çok övme. |
Özlü |
1. Özü benliği olan. 2. İçten... |
Hurdaz |
Farsların kullandığı şemsi... |
Usum |
Akıllı. |
Hüzey |
Kuzey Arabistan'da büyük bir... |
Yolaç |
Yol gösteren, kılavuz. |
Kavis |
1. Yay. 2. Gökyüzü, ay, burcu. |
Hasif |
Hasafetli, aklı başında olgun... |
Sarduç |
Bülbül. |
Tokyüz |
Tok yüz. |
Bayrı |
Çok eski zamanlarda var olmuş... |
Yalavac |
Peygamber, elçi. |
Yehud |
Yahudi, Hz. Ya'kub'un oğlu... |
Rikab |
Büyük, saygın bir kimsenin... |
Baştuğ |
(bkz. Başman). |
Fermend |
Mevki ve şeref sahibi. |
Ertingü |
Olağanüstü görülmemiş. |
Kutsalmış |
(bkz. Kutsalan). |
Teşerrüf |
Şereflenme, şeref bulma Erkek... |
Mühib |
1. Heybetli, korkunç,... |
Özsü |
Gerçek asker. Askeri kişilik... |