Vâsıf |
1. Vasfeden, vasıflandıran.... |
Sağınç |
Emel, istek, amaç, düşünce. |
Sayraç |
Öten, cıvıldayan, şakıyan... |
Berhuz |
Dağarcık, torba. |
Mucip |
Gerektiren, gerektirici |
Ergüç |
Erkek gücü. |
Ersalmış |
(bkz. Ersal). |
Yalvaç |
(bkz. Yalavaç). |
Erkoç |
Güçlü, iriyan erkek. |
Necef |
Yüksek, sırt tepe, tümsek.... |
Denktaş |
Akran, aynı yaşta |
Kevkeb |
Yıldız gökyüzündeki parlak... |
Müferrih |
Ferahlık veren, iç açan Erkek... |
Ergintuğ |
(bkz. Ergin). |
Külük |
1. Meşhur ünlü. 2. Taşçı,... |
Nevred |
Gezen, dolaşan, yol alan... |
Ermiş |
1. Allah'a yönelmiş ve bu... |
Ulutaş |
Ulu taş. |
Kılavuz |
Yol gösteren, rehber. |
Oralmış |
Kale, şehir almış. |
Oksu |
Hızlı ve düzenli akan su. |
Ferid |
Eşsiz, tek, benzeri olmayan |
Edgü |
İyi. |
Nevzad |
Yeni doğmuş. Yeni doğan Türk... |
Vedid |
Dost, sevgisi çok olan Türk... |