|
Veciz |
Kısa, derli toplu. |
|
Şüceyne |
Ağaçcık, nihal. |
|
Ulvi |
Yüce, yüksek |
|
Saru |
Sarı benizli, tenli insan. |
|
Mürşit (D) |
İrşad eden, doğru yolu... |
|
Peymane |
Büyük kadeh, şarap bardağı. |
|
Secâvend |
Kur'anı Kerim'i manasına... |
|
Zeyrek |
1. İlgi çekici. 2. Eli uz,... |
|
Şeyh |
1. Yaşlı adam, ihtiyar. 2.... |
|
Özaltuğ |
Kırmızı tuğ. |
|
Nefis |
Çok hoş, hoşa giden,... |
|
Uzma |
Büyük, en büyükErkek ve kadın... |
|
Sanih |
Zihin ve düşüncede oluşup... |
|
Şâdâb |
Suya kanmış, sulu, taze. |
|
Nerim |
Pehlivan, yiğit, bahadır. |
|
Sartık |
Azad olunmuş, salıverilmiş,... |
|
Toköz |
Cömert ve kerem sahibi. |
|
Erdurmuş |
(bkz. Erduran). |
|
Cehdi |
Uğraşan, çalışan. Çaba ve... |
|
İsaf |
Bir isteği, dileği yerine... |
|
Fecri |
Sabaha karşı güneş doğmadan... |
|
Derbend |
Kapılar kapısı. |
|
Ataç |
Atalardan gelen, atalarla... |
|
Keyyis |
1. Akıllı, anlayışlı,... |
|
Mehru |
Ay yüzlü güzel. |
