Kâsibe |
(bkz. Kasib). |
Menzur |
Adanmış, vadedilmiş. Adak... |
Baysan |
Zengin, tanınmış. |
Bozer |
Beyaz tenli. |
Fahamet |
1. Fahimlik, ululuk. 2.... |
Risaleddin |
Dinin elçisi, peygamberi Türk... |
Muvakkar |
Tevkir edilmiş, ağırlanmış,... |
Nurtan |
Işıklı tan. |
Kıvılcım |
Yanan mddeden sıçrayan küçük... |
Taliye |
1. Sonradan gelen, bir şeyin... |
Sevgen |
Sevmiş, seven. |
Kunt |
1. Sağlam ve iri yapılı. 2.... |
Raşide |
(bkz. Raşid). |
Tüner |
Tün er. |
Atıfet |
Karşılık beklemeden... |
Meknun |
Saklı, gizli, iyice korunmuş. |
Tekinsoy |
İyi soydan gelen kimse. |
İksir |
. 1. Ortaçağ kimyacılarının... |
Germa |
Sıcak yaz. |
Haşmeddin |
Dinin büyüklüğü, ihtişamı. |
Safbeste |
Saf bağlanmış, sıra sıra... |
Sâzkâr |
1. Uygun, münasip. 2. Türk... |
Bezmi Alem |
Dünya meclisi, sohbet... |
Sâim |
Oruç tutan kimse, oruçlu. |
Mukmire |
(bkz. Mukmir). |