|
Hişam |
Eski bir Endülüs hükümdarının... |
|
Ferahşan |
1. Sevinç veren. 2. Ferah... |
|
Demiray |
Demir gibi. |
|
Özakan |
Öz akan. |
|
Tunçöven |
Tunç öven. |
|
Sünnetullah |
Allah'ın koyduğu nizam. |
|
Tüvân |
Güç, kuvvet. |
|
Mübin |
1. İyiyi kötüden, doğruyu... |
|
Esme |
Esmek fiili. |
|
Tekinsoy |
İyi soydan gelen kimse. |
|
Pekşen |
Neşeli, şenşakrak, mutlu... |
|
Kenter |
Şehirli, kentli. |
|
Cömert |
1. Elinde olanı harcayan, eli... |
|
Uyun |
Gözler. Pınarlar, kaynaklar... |
|
Selil |
Yeni doğmuş erkek çocuğu,... |
|
Tunçboğa |
Tunç gibi sağlam, boğa kadar... |
|
Ferma |
. 1. Emreden, buyuran. 2.... |
|
Önaydın |
Ön aydın. |
|
Ebu Davud |
Süleyman b. elEşas... |
|
Tanver |
Şafak gibi ışık saç, aydınlat. |
|
Kırgız |
1. Gezici, gezgin. 2.... |
|
Mir'At |
1. Ayna. 2. Meşhur bir çeşit... |
|
Tutun |
Ev, aile. |
|
Menzur |
Adanmış, vadedilmiş. Adak... |
|
Zaika |
(bkz. Zaik). |