|
Dilşah |
Gönül hükümdarı, şahı. |
|
Ruhsade |
Yanağını, yüzüne süren,... |
|
Vecibe |
Ödev, boyun borcu, vazife. |
|
Ruhişen |
Şen, neşeli, canlı kimse. |
|
Salah |
1. Düzelme, iyileşme, iyilik... |
|
Taze |
Körpe, genç. |
|
Şemsinisa |
Kadınların güneşi. Güneş gibi... |
|
Canib |
Ön taraf, cihetTürk dil... |
|
Saki |
Su veren, su dağıtan. Kadehle... |
|
Mirkelam |
Güzel, nazik konuşan |
|
Siret |
Bir kimsenin manevi durumu,... |
|
Renân |
İnleyen, çınlayan. |
|
Emanetullah |
Allah'ın emaneti. |
|
Savtur |
Sağlıklı kal, hoşça kal. |
|
Özbilir |
Asıl bilgiye ulaşan, temel... |
|
Şehadet |
(bkz. Şahadet). |
|
Vesamet |
Güzellik, güzel olma Erkek ve... |
|
Özveri |
Bir amaç ya da kişi için... |
|
Suhulet |
1. Kolaylık. Yumuşaklık.... |
|
Suzidil |
1. Türk musikisinin şed... |
|
Nursine |
Işıklı, aydınlık yürek. |
|
Oğuralp |
Samimi, içten yiğit. |
|
Vidade |
(bkz. Vidad). |
|
Şamile |
(bkz. Şamil). |
|
Dirayet |
Zeka, bilgi, kavrayış Erkek... |
