|
Yayla |
Deniz yüzeyinden yüksek, yaz... |
|
Bulak |
Kaynak, pınar, çeşme. |
|
Felak |
. 1. Gün ağarması. 2. Kur'anı... |
|
Nevbare |
Turfanda yemiş. Taze yeşillik. |
|
Başkur |
Türk çadırlarının... |
|
Şehrazat |
Özgür |
|
Keramet |
1. Birine karşı ikramda... |
|
Hatife |
(bkz. Hatif). |
|
Şeybe |
(bkz. Şeyban). |
|
Nuratay |
(bkz. Nuralp). |
|
Yalazay |
Ayın kırmızı ışıklar açar... |
|
Geysu |
Uzun saç, saç örgüsü, zülüf. |
|
Tesnim |
Cennet suyu, cennetteki... |
|
Kayaalp |
Kaya gibi güçlü er. |
|
Ürün |
1. Üretilen, yararlı şey,... |
|
Tanak |
Garip, tuhaf, şaşırtıcı. |
|
Beşaret |
1. Müjde, muştu, iyi haber. 2... |
|
Uğanbike |
Uğan bike. |
|
Üstüner |
Üsten er. |
|
Günser |
Işık ver, parla |
|
Hanefi |
Tanrı'nın birliğine iman eden |
|
Firas |
1. Yiğit, mert. 2. Binici, at... |
|
Yabar |
Güzel koku, misk. |
|
Özdinçer |
Özü canlı, dinç olan kimse. |
|
İsar |
1. İkram, bahşiş. 2.... |