Feraset |
Anlayışlılık, çabuk seziş. |
Şaik |
İstekli, hevesli. |
Temcit |
1. Ululama, ağırlama. 2.... |
Erzade |
Yiğit oğlu. |
Olgunsu |
Olgunsu |
Püser |
Oğul, erkek çocuk. |
Kamacı |
Top kaması yapan ya da onaran... |
Vacib |
1. Dini (şer'i) bakımdan... |
Secahat |
Yumuşak huyluluk. |
Sufi |
Tasavvuf erbabı, mutasavvıf. |
Teali |
Yükselme, ululanma. |
Şâti |
Kıyı, kenar. |
Vuslat |
Kavuşma, yetişme, ulaşma |
Olguner |
Olgun er. Yetişmiş, iyi... |
Direnç |
Karşı koyan kuvvet, mukavemet. |
Özker |
Sağlam, temiz yürekli er. |
Rahşende |
Parıldayan, parıldayıcı. |
Başok |
Önde olan yiğit. |
Yalazabey |
Ateş gibi. |
İşve |
Güzellerin gönül alıcı, gönül... |
Neşid |
(bkz. Neşide). |
Pekart |
Sağlam dönülmez yemin. Pek... |
Tevil |
Durum, biçim. Süs. |
Salih Göktuğ |
Salih : 1. Yarar, yakışır,... |
Sadak |
1. Ok koymaya yarayan meşin... |