Temime |
Nazar boncuğu, nazarlık. |
Mefharet |
Övünç, övünme, kıvanç |
Ahbarî |
Haber veren, rivayet eden. |
Nâferiz |
1. Göbek düşüren. 2. Koku... |
Nergis |
Çiçekleri ayrı ayrı ya da bir... |
Yağızbay |
Esmer kimse. |
Çelebi |
Efendi, görgülü, terbiyeli |
Güherpare |
Cevher parçası. |
Vafit |
Elçi, temsilci |
Oyanalp |
Oğan alp. Güçlü yiğit. |
Batıboy |
Türklerin göç sonucu batıya... |
Güzey |
1. Gölgede kalan, az güneş... |
Erte |
1. Gelecek şafak, şafak sökme... |
İcâbi |
(bkz. İcab). |
Belhi |
Belh şehrine mensup (... |
Beytöre |
Baş adet, adetleri yerine... |
Erdönmez |
Sözünden dönmeyen, doğru... |
Ozaner |
Ozan er. |
Meknune |
(bkz. Meknun). |
Kayı |
1. Yağmur, sağanak, bora. 2.... |
Umuralp |
Görgülü, bilgili, yiğit. |
Deryace |
1. Küçük deniz. 2. Göl. |
Erdemalp |
Erdemli yiğit. |
Müberrah |
Aklanmış, temize çıkarılmış |
Vezir |
Osmanlı devletinde, askeri ve... |