|
Galib |
1. Galebe çalan, muzaffer,... |
|
Übabe |
(bkz. Übab). |
|
Revzen |
Pencere. |
|
Ziyad |
Fazlalık, çokluk Türk dil... |
|
Münim |
Nimet veren, yedirip içiren... |
|
Nafile |
Mal, ganimet, ihsan bağış. |
|
Halil Necati |
Halil :Samimi dost, Allah'ın... |
|
Karabey |
Esmer, rengi karaya çalan Bey |
|
Gümüş |
Parlak ve Güzel. Parlak... |
|
Zerver |
Altın yaldızlı olan Erkek ve... |
|
Yücelen |
Yükselen, yüce bir duruma... |
|
Ferhal |
Kıvırcık ve dolaşık olmayan... |
|
Yenal |
Galip gel, kazan |
|
Hıfzurrahma |
Merhamet eden, acıyan. Allah'... |
|
Öger |
Akıllı, bilgili kimse. |
|
Raşan |
Titreme, titreyiş. |
|
Nevide |
İyi, sevinçli haber. |
|
İnayet |
İyilik, lütuf |
|
Abdüllâtif |
Latif, güzel, yumuşak, hoş,... |
|
Gülruhsar |
Gül yanaklı. |
|
Gökçay |
Kuzey Kafkasya da az tatlı su... |
|
Tafra |
1. Yukarıya sıçrama, atlama.... |
|
Berşe |
Hep, bütün, çok. |
|
Şahvelet |
Hükümdar çocuğu. |
|
Behmenyar |
İbn Sina mektebine mensup ve... |