|
Ekber |
Kebir kelimesinden, En büyük |
|
Parlanur |
Nur gibi parla. Parla nur. |
|
Soytekin |
Cesur, yiğit (bkz. Tekin). |
|
Yetkin |
Olgunlaşmış, kemale ermiş |
|
Bahir |
DenizBelli, açıkIşıklı,parlak |
|
Fide |
Bahçıvanlıkta, yastıklarda... |
|
Kibariye |
İnce, zarif Cömert, asil |
|
Sahire |
1. Geceleri uyumayan, uykusuz... |
|
Kuman |
XI. yy ile XIV. yy. arasında... |
|
Türemen |
Yasa adamı, hukukçu. |
|
Karacan |
Esmer Küçük ağaçcık |
|
Bilsen |
Kendini bil. |
|
Bayruhan |
(bkz. Bayru). |
|
Aslısu |
Geçmişi su gibi berrak ve... |
|
Burahan |
1. Delil hüccet. 2. Hakkı... |
|
Bilgün |
(bkz. Bilgin). |
|
Kâzım |
1. Öfkesini yenen kimse.... |
|
Bediran |
1. İşleri kötü idare eden. 2... |
|
Yamaç |
Dağın ya da tepenin bir yanı... |
|
Günsel |
Gün ışığı, ışık seli |
|
Öztaylan |
(bkz. Taylan). |
|
Sonat |
Bir ya da iki çalgı için... |
|
Zeynel |
Zenelabidin'in kısaltılmışı |
|
Hamdiye |
(bkz. Hamdi). |
|
Ulucan |
Erdemli, saygın, yüce kişi. |
